Kira Bedelinin Hakim Tarafından Belirlenmesinde Uygulanan Esaslar

KİRA
BEDELİNİN HAKİM TARAFINDAN BELİRLENMESİNDE UYGULANAN ESASLAR
1.Emsal Kira Bedeline Göre Tespit
Rayiç değer, taraflarca olağan şartlarda yapılmış
sözleşmelerde belirtilen kira bedelidir. Ekonomik kurallar neticesi taşınmaz
malın normal olarak getirebileceği kira bedeli ancak rayiç değer olabilir.
Hangi tarihteki emsal rayicin esas tutulacağı
mahkemece re’sen tayin edilir; davacının emsal rayiç için yanlış tarih
göstermiş olması davanın reddini gerektirmez.[1] Kira
tespit davasında, emsal tespit edilirken kiralanan yere tam benzeyen bir
taşınmaz aranmasında zorunluluk bulunmamaktadır. O civarda veya daha uzak
semtlerde dava konusu taşınmaza az çok benzeyen taşınmazlar hakkında serbestçe
tayin edilmiş kira paraları göz önünde bulundurularak kıyaslamalar yapılmak
suretiyle dava konusu taşınmazın kirasının ne olacağı belirlenebilir.
Bilirkişilerin o yöredeki benzer nitelikteki taşınmazlara ilişkin kira
sözleşmelerini inceleyerek karşılaştırma yapması gerekir. Bu hususta yapılacak
karşılaştırmada kiralananın, ticari, sınai ve iktisadi önemi ile çevre durumu,
yapı durumu ve kullanılabilirliği esas alınarak değerlendirilmelidir[2].
Bilirkişinin tespit ettiği rakamın hak ve nesafet kuralı çerçevesinde hakim tarafından
indirilmesi gerekir zira mevcut kira sözleşmesi uzama suretiyle devam
etmektedir ve kiralanan boş değildir.
Yargıtay, 2017/12259 E. 2017/10092 K. 14.06.2017
tarihli kararında “Mahkemece, taraf
emsalleri değerlendirilerek gerekirse resen emsal araştırması yapılmak
suretiyle, hüküm kurmaya yeterli ve denetime elverişli bir şekilde bilirkişi
raporu alınarak, taşınmazın boş olarak yeniden kiraya verilmesi halinde
getirebileceği brüt kira bedeli belirlenip bu bedelden davalının eski kiracı
olduğu gözetilerek hakkaniyete uygun bir miktarda indirim yapıldıktan sonra
kira bedelinin brüt olarak tespiti gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna göre
yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.” şeklinde belirterek durumu
özetlemiştir.
2.Ekonomi Esasları ve Hakkaniyete Göre Tespit
Yargıtay’ın 18.11.1964 tarihli İçtihadı Birleştirme
Kararına göre, rayiç kiranın belli edilmesine esas tutulacak ve benzer mallara
ilişkin kira parasını tespite yarayacak olan akitlerin bulunmaması halinde
dahi, ekonomi esasları ve hak ve nesafet uyarınca bilirkişilerin takdir edeceği
kira esas alınacaktır. Yine Yargıtay HGK’ya göre, ekonomi esaslarının
incelenmesinde o yerin ticari, ekonomik, sosyal ve özel durumları, binanın
yıpranma oranı ile kiracıya sağladığı menfaat de göz önünde tutulmalı ve kira
bedeli hak ve nesafete uygun şekilde takdir olunmalıdır.[3].
Kira sözleşmesinin yapıldığı dönem ile kira
parasının tespiti istenen dönem arasında kiraya verenin hiçbir katkısı olmadan
taşınmaz malın değerinde meydana gelen artış kiracı aleyhine olarak olağan
rayicin tespitine etkili olmamalıdır[4].
3.Üretici Fiyat Endeksine Göre Tespit
Yargıtay, ekonomik verilere göre kira parasının tespitinde ÜFE artış oranını esas almaktadır. Yasada tarafların sadece artırım yönündeki iradeleri esas alınmakla birlikte, bu yönden bir limit de belirtilmek suretiyle serbestlik ilkesi artırım oranı yönünden sınırlandırılmıştır. Bu sınırlamanın dayanağı ise ülkedeki değişken ekonomik dengelerdir. O nedenle artırım suretiyle kira bedelinin belirlenmesinin, ülkedeki ekonomik dengeler de baz alınarak Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayımlanan ÜFE artış oranının üst sınırına göre yapılması öngörülmüştür. Eğer sözleşmede ÜFE’den daha düşük oranda bir artırım oranı öngörülmüşse kiraya veren o oranla bağlı kalmak durumundadır.[5] Bu konuyla ilgili daha önce ayrıntılı bilgi verdiğimizden burada kısaca değineceğiz.
Beylikdüzü Avukat, Silivri Avukat, Esenyurt Avukat, Avcılar Avukat, Bakırköy Avukat, Fatih Avukat, Büyükçekmece Avukat, Bağcılar Avukat